Bilindiği gibi 06.07.2018 tarihli ve 30470 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Isı Sayaçları Muayene Yönetmeliği”nin tamamı 01.01.2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi.
İstanbul Kartal’da 2 gün önce yerle bir olan Yeşilyurt Apartmanın’da 11 vatandaşımız vefat etmiş ve diğer sakinlerin çoğu yaralı olarak kurtulmuş bazılarının ise hayati tehlikesi devam etmektedir. Gündemdeki bu olayla birlikte yine kaçak yapılaşmanın ve denetimlerin önemi, imar affı/barışı gibi hukuki düzenlemelerin uygulamada karşımıza kazanılmış bir haktan çok, karşı karşıya kaldığımız riskleri tekrar aklımıza getirmektedir.
Düzenlemeler uyarınca 5-9 kişi arası personel çalıştıran apartman ve site yönetimlerinin de sorumluluğu başlamış oldu. Ocak ayı sonunda tahakkuk edecek olan ücretler hesaplanırken apartman ve site yönetimleri bireysel emeklilik sistemi zorunlu (otomatik) katkı payı kesintisini yapmak zorunda.
Apartman ve site yönetimlerinin icra merkezi konumunda olan yönetici/yönetim kurulu geçici olarak görevini yerine getiremediğinde ya da ansızın görevden ayrıldığında (istifa) ikinci bir kişi ya da kişilerin varlığı şiddetle kendini göstermektedir.
Geçtiğimiz aylarda 31 Aralık 2018 tarihine kadar uzatılan İmar Barışı başvurularının süresi yeniden uzatılarak 6 ay ötelendi. İmar Barışı başvuruları 6 ay sonra tamamlanacak
Yönetim planında böyle bir zaman gösterilmemişse, her takvim yılının ilk ayı, yani Ocak ayı içinde apartman ve site yönetimlerinde olağan olarak toplantılar yapılır.
Defter tutma, işletmede meydana gelen parasal işlemlerin belli bir düzen içerisinde ticari defterlere yazılmasını ifade eder. Gerçek ve tüzel kişilerin kazançları üzerinden ödeyecekleri vergi devleti yakından ilgilendirir. Devlet kişilerin vergi karşısındaki durumlarını, verginin doğru hesaplanıp hesaplanmadığını işletmenin tuttuğu ticari defter ve belgelerden öğrenir ve takip edebilir.
Yöneticilerin asansörlerin bakım, onarım ve periyodik kontrollerinde önemli görevleri ve sorumlulukları vardır. Son birkaç yıldır yapılan düzenlemelerle yöneticilerin “bina sorumlusu” olarak dikkat etmeleri gereken mühim görevleri yönetmeliklerle düzenlenmiştir.
Denetim kurulu üyelerinin (denetçinin) Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre kat maliki olması gerektiği amir hükümle düzenlenmiştir. Uygulamada çoğunlukla, tapu kaydında kat maliki olarak gözüken bireyin eşi oğlu vs gibi yakınlarının da denetçi yapıldığı, tabiri caizse bu önemli mekanizmanın onlar üzerine yıkılmaya çalıştığı gözlemlenmektedir.
Akademik çalışmalara bakıldığında tüzel kişilerin yönetici seçilmesinde herhangi bir engel olmadığı yönünde görüşler olduğu gibi tam tersi tüzel kişilerin seçilemeyeceğine dair görüşler de bulunmaktadır. Seçilemeyeceği yönündeki görüşlerin oldukça eski olduğu ve doğal olarak kanunun son hali dikkate alınmadan ifade edildiğine de dikkat çekmek gerekir.