Apsiyon Blog / Yaşam Alanları

Dünyanın En Yüksek Yapılarında Yaşam Deneyimi

Dünyanın En Yüksek Yapılarında Yaşam Deneyimi
Zeynep DOST
Zeynep DOST
19 Ağustos 2025
0 Dakika Ort. okuma süresi
aA
PAYLAŞ
Konu Başlıkları
26 tane apartmanı üst üste koyduğunuzu düşünün. İşte Amerika’daki Central Park Tower’ın boyutuna ulaştınız. Bu büyük yapılar ülkemizde çoğunlukla iş merkezi olarak kullanılsa da dünya genelinde birçok farklı işlev görmekte, hatta yalnızca ofis olarak kullanılan gökdelenler tüm gökdelenlerin yaklaşık %45’ini oluşturuyor. Bu farklı kullanımlar ülkeden ülkeye oldukça farklılık gösteriyor. Mesela Amerika’daki gökdelenlerin %66’ı iş merkezi görevindeyken Birleşik Arap Emirlikleri’ndekilerin %49’u konut olarak kullanılıyor. Bu yazımızda da dünyanın en yüksek yapılarında yaşam deneyimini inceliyoruz.






Gökdelenlerde Yaşamak Nasıl Bir Deneyimdir?

Türkiye’de genellikle iş merkezleri olarak kullanılan gökdelenler, yurt dışında konut işleviyle öne çıkıyor. Dubai gibi konut gökdelenlerinin yoğun olduğu şehirlerde, tek bir binada 1.000’i aşkın kişi bir arada yaşayabiliyor. Bu, orta ölçekli bir sitenin tüm sakinlerinin tek bir binada toplanmasına denk geliyor. Bu yoğunlukta; aidat anlaşmazlıklarından teknik arızalara, komşu problemlerinden yönetim krizlerine kadar birçok sorun yaşanabiliyor. İşte tam da bu noktada, toplu yaşam alanındaki dijital çözümler bu karmaşayı önlemede en güçlü araçlardan biri oluyor.

En Yüksek Binalar ve İçindeki Yaşam Alanları

Bina Adı Konum
Kullanım Türü

  Daire   Sayısı

  Daire
  Fiyatı
    Aidat
Öne Çıkan Özellikler
Burj Khalifa Dubai, BAE Konut +  Ofis + Otel 900 daire + 144 rezidans  (toplam 1.044) ~6 milyon AED (66,5 milyon
TL)
Yıllık ~100.000 AED
(1,1 milyon TL+)
57 hızlı asansör, SPA, konsiyerj, 12.000 çalışan

Central Park Tower New York, ABD Konut 179 lüks daire (400-600  kişi) 8M – 100M USD (352M – 4,1B TL) Yıllık ~50.000
USD (2M TL+)
Özel şefler, yüzme havuzu, sağlık hizmeti

Shanghai Tower Şanghay, Çin Ofis + Ticari Konut yok (30.000 kişilik çalışma alanı)

- - 128 kat, yapay zekâlı asansörler, hibrit enerji sistemleri

Skyland İstanbul İstanbul, Türkiye Konut + Ofis + Ticari ~2.000 rezidans (yaklaşık 4.000 kişi)  Piyasa koşullarına
göre değişmektedir.

Blok ve metrekareye
göre farklılık göstermektedir.
A+ rezidans giderleri ortalamalarında.
Akıllı asansörler, Apsiyon'un dijital çözümleri

Metropol İstanbul İstanbul, Türkiye Karma (Konut + Ofis + AVM) ~1.500 daire + ticari alanlar Piyasa
koşullarına
göre
değişmektedir. 


Proje genelinde lüks karma
yapı aidat ortalamalarına uygun, yönetim planına göre değişebilir.

AVM + ofis + rezidans karması

İstanbul Sapphire İstanbul, Türkiye Konut + AVM ~200 daire Piyasa koşullarına
göre değişmektedir.
İstanbul lüks
konut aidat ortalamalarına uygun.
Gözlem terası, rezidans + alışveriş alanı






Dünyanın En Yüksek Binaları yazımızda bazı gökdelenlerden bahsetmiştik. Peki, bu binalar birer mimari başarı olmanın yanı sıra, nasıl birer yaşam yerleridir? Mesela Dubai’deki Burj Khalifa’da 900 daire ve 144 rezidans olmak üzere toplam 1044 dairede yaşayan yüzlerce kişi, ortalama 6 milyon AED (yaklaşık 66,5 milyon TL) değerindeki dairelerinde, lobi konsiyerji (concierge), özel temizlik hizmetleri ve SPA olanakları gibi ultra lüks imkânlardan yararlanıyor. Aynı zamanda yaklaşık 12.000 çalışanın ofis, otel ve alışveriş alanlarında görev yaptığı bu binada yıllık aidat daire başına ortalama 100.000 AED (yaklaşık 1,1 milyon TL’nin üzerinde) olabiliyor. Bu devasa sistem, 57 adet yüksek hızlı asansör, merkezi kontrol yazılımları ve gelişmiş enerji yönetimi ile dengede tutuluyor. 
  
New York’taki Central Park Tower ise tamamen konut görevi gören 179 lüks daireden oluşan bir yapı. Yaklaşık 400-600 kişinin yaşadığı bu yapıda daire fiyatları 8 milyon USD’den 100 milyon USD’ye kadar çıkabiliyor (352 milyon - 4,1 milyar TL). Yıllık aidatın 50.000 USD (2 milyon TL’nin üzerinde) olduğu bu binada; yüzme havuzu, özel şefler, evde sağlık hizmeti gibi imkânlar mevcut. Manhattan’ın en yüksek binası olmakla beraber dünyanın en pahalı konut kulelerinden biri. 
  
Dünyanın En Yüksek Binaları yazısında da bahsettiğimiz Shanghai Tower, dünyanın en yüksek üçüncü binası olma sıfatını taşıyor ve binada konut satışı bulunmuyor. Aynı anda 30.000 kişiye kadar çalışma alanı sağlayabilen 128 katlı binada yoğunluğu önlemek için yapay zekâ destekli asansörler bulunuyor. Yağmur suyu toplama sistemleri, güneş panelleri ve rüzgâr türbinleriyle destekli hibrit enerji sistemleri sayesinde binanın harcadığı enerjinin bir kısmı da daha “yeşil” yollardan alınmış oluyor. Elbette bu büyüleyici yapılar, yalnızca konforu değil; beraberinde pek çok günlük zorluğu da getiriyor.

Yüksek Yapılarda Yaşamın Getirdiği Zorluklar


Dünyada da Türkiye’de de iş merkezi ve konut olarak kullanılan bu yaşam alanlarında ne gibi problemler olabilir? Bulutların arasında olma ayrıcalığına rağmen camlar çoğu zaman açılamıyor ve iç mekânlar doğal havalandırmadan yoksun kalabiliyor. Asansörlere olan zorunlu bağlılık sebebiyle kısa süreli bir elektrik kesintisi günlük hayatı durduracak kadar kritik olabiliyor. 
Özellikle tahliye gerektiren acil durumlarda binanın yüksekliği ve yoğunluğu sürecin karmaşıklaşmasına sebep oluyor. Bunun yanında, sıradan bir kurye teslimatı dahi düzgün yönlendirme sistemleri olmadan kaosa dönüşebiliyor. 
Bu problemlerin efektif çözümlenmesi için dijital yönetim sistemleri oldukça uygun bir araç. 

Yöneticiler, Apsiyon sayesinde toplu bildirimler gönderip iletişim hızlandırabiliyor, toplu bildirimler göndererek hangi katların tahliyelerinin nasıl yapılacağı bilgisini aynı anda bütün sakinlere ulaştırabiliyor.

İş Takip Sistemi ile konut ya da ofis sakinlerinin talepleri, yönetimlere dijital ortamda hızla iletilebiliyor ve takip edilebiliyor. Sorunların fotoğraflarla desteklenerek iletilebilmesi, çözüm sürecini hızlandırırken yöneticilerle sakinler arasında daha şeffaf ve güvenilir bir iletişim ortamı oluşturuyor. Böylece yüksek yapılarda karşılaşılan zorluklar, dijital çözümler sayesinde  yönetilebilir ve konforlu bir deneyime dönüşüyor. Bu tarz sorunlar, yalnızca dünya genelinde değil, Türkiye’deki yüksek yapılarda da benzer şekilde karşımıza çıkıyor.

Türkiye’deki En Yüksek Yapılar ve Konut Deneyimi

Skyland’in gösterişli kulelerinden karma kullanımlı Metropol İstanbul’a, oradan da ikonik İstanbul Sapphire’e uzanan bu yapılar, Türkiye’nin en uzun binaları olarak, tıpkı dünyada olduğu gibi sadece görkemli ve hayranlık uyandıran yapılar değil, aynı zamanda çok farklı yaşam tarzlarına sahip insanlar için birer iş ve yaşam merkezi hâline geliyor. Bu hayatın sorunsuz devam edebilmesi için ise akıllı sistemler kaçınılmaz yardımcılar haline geliyor.

Örneğin, yaklaşık 2.000 rezidansın bulunduğu ve 4.000 kişinin yaşadığı Skyland’de, bu yoğun yaşamın kesintisiz sürdürülebilmesi için Apsiyon’un İş Takip Sistemi gibi yeni nesil teknolojiler kullanılıyor. Metropol ise 1.500 dairenin yanı sıra ofis ve ticari alanlar da barındıran bir karma yaşam alanı.

Böyle büyük projelerde, yüksek aidatların eksiksiz ve adil şekilde toplanabilmesi ve tüm hizmetlerin aksama olmadan işlemesi için, tıpkı dünyanın diğer büyük şehirlerinde olduğu gibi, otomatikleşen dijital çözümlere ihtiyaç duyuluyor.

İşte tam da bu noktada, bu çözümlerin hepsini tek bir platforma bir araya toplayan ve sunan Apsiyon, aidat takibini otomatize etmekte, mobil bildirimlerle kullanıcıları bilgilendirmekte ve sakinlere güvenli ödeme imkânları sağlayan etkili bir çözüm haline geliyor.
Site sakinleriyle yöneticiler arasındaki iletişim de dijital ortamda hız kazanıyor; 
Apsiyon Mobil üzerinden yapılan anketler, duyurular ve geri bildirim sistemleri sayesinde daha şeffaf ve katılımcı bir yapı 
kurulabiliyor.

Bu tarz karmaşık yapılarda ayrıca akıllı asansör sistemleri, QR ile Geçiş Sistemi ve misafir takibi gibi özelliklerle güvenlik de dijital olarak destekleniyor. Bu yapılar, yalnızca etkileyici bir dikey mimariyi değil; aynı zamanda Türkiye’nin kentsel dönüşümünde dijitalleşmenin merkezî rolünü de temsil ediyor.

Geleceğin Gökdelenlerinde Yaşam Nasıl Olacak?

Şehirler çoğaldıkça ve toprak azaldıkça dikey şehir fikirleri daha da popülerleşen bir alternatif oluyor. Çok fonksiyonlu, etkili ve kompakt yaşam stili sunan dikey şehirler, yapay zekâ entegreli enerji optimizasyonu, önceden tahmin edilebilen bakım süreçleri gibi geleceğin yaşam alanı imkanlarının habercileri. Akıllı ev sistemleri, sürdürülebilir yapım malzemeleri ve yenilenebilir enerjinin de dahil olmasıyla birlikte, karbon ayak izini en aza indiren toplu yaşam alanları geleceğe yön verecek gibi görünüyor.

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) araştırmasına göre, binaların enerji verimliliği %30’a kadar karbon salınımını azaltabiliyor; bu da sadece bireysel değil, toplu yaşam alanlarında da çevreci çözümlerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. McKinsey & Company’nin 2021 tarihli “Akıllı Şehirler” raporuna göre ise yapay zekâ destekli bina yönetimi, enerji tüketimini %20-30 oranında düşürebiliyor. Bu sayede hem doğa korunuyor hem de maliyetler azalıyor.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü’nün (UN DESA) verilerine göre, dünya nüfusunun %68’inin 2050 yılına kadar şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor, bu da sınırlı alanlarda daha verimli çözümlere, yani dikey şehirlere olan ihtiyacı artırıyor. 
Komşuluğun bile dijitalleştiği bu devirde, sadece teknik etkenler değil, aynı zamanda sosyal yaşam da uygulamalar üzerinden ilerleyebilir; yönetim toplantıları bile tamamen dijitalleşen süreçlerden biri hâline gelebilir. Gökdelenler, uygulama içi anketler, topluluk etkinlik planlaması ve anlık bildirimler gibi dijital araçlar sayesinde dijital destekli topluluklar oluşturmaya da katkı sağlayacak. Tüm bu özellikler, Apsiyon’un sunduğu kapsamlı dijital çözümler arasında halihazırda yer alıyor. Geleceğin gökdelenlerinde yaşam, sadece daha hızlı ve dijital değil; aynı zamanda daha yeşil, akıllı ve bağlantılı olacak.
Uyarı: Bu yazı, Apsiyon Blog için hazırlanmıştır. İlgili yazının izinsiz kullanılması, aleni ortamlara asılması, sosyal medya ya da çevrim içi web tabanlı iletişim araçları ve diğer sözlü yazılı yayınlarla kullanılması, izinsiz her türlü formata çoğaltılması hukuka aykırıdır. İzinsiz kullanım halinde her türlü hukuki ve cezai yola başvurulur. Hukuki bilgilendirme kapsamında verilen bilgiler ilgili mevzuat çerçevesinde belirtilmiş olup, okuyucuya herhangi bir sonuç vaat etmez. 
Apsiyon

Apsiyon

Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip etmeyi unutmayın!

İlginizi Çekebilir