Apartman ya da site yaşamındaki önemli sorunlardan biri evcil hayvan sahibi kat maliklerinin durumudur. Evcil hayvan beslenmesi hususunda bir tarafta çeşitli nedenlerle istemeyenler, bir tarafta da evcil bir hayvan sahibi olup da onunla yaşamaya devam etmek isteyenlerin haklarının çatışması sorunu vardır. Baştan söylemem gerekir ki bu durumlarda taraflardan sadece birinin haklı görülmesi kanaatimizce mümkün değildir. Hayvan beslemek herkesin hakkıdır. Ancak istemeyenlere de saygı duymak gerekir. O zaman hukuk kuralları çerçevesinde ne yapılmalıdır?
Birlikte yaşamın
gerektirdiği kurallar içinde hayvanların durumunun da mutlaka düzenlenmesinde
yarar vardır. Dolayısıyla yönetim planında bu husustaki kuralların herkesin
uzlaşacağı bir biçimde düzenlenmesinde fayda bulunmaktadır. Tüm profesyonel
yöneticilere ve yöneticilik yapan kat maliklerine tavsiyemiz yönetim planlarını
bu açıdan gözden geçirmeleri yönündedir.
Türk hukukunda
hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini
temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi
şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak
amacıyla 1 Temmuz 2004 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 5199 sayılı
Hayvanları Koruma Kanunu kabul edilmiştir. Söz konusu Kanun uyarınca insan
tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanlar evcil hayvan olarak tanımlanmıştır.
Bu kanun dışında
Türkiye, hayvan hakları ile ilgili
uluslararası sözleşmelere de imza atmıştır. Bunlardan biri 15 Ekim 1978
tarihinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesidir. Herhangi bir
çekince koymaksızın bu anlaşmanın altında ülkemizin imzası yer almaktadır.
Diğeri ise Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’dir. Her iki
sözleşme de iç hukukumuzun bir parçası haline gelmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanunu düzenlemeleri gereği yönetim planı ile yapılan düzenlemeler tüm kat maliklerini bağlamaktadır. O zaman akla yönetim planında hayvan beslenmesinin yasak olduğu yönünde bir madde konulduğunda ne derece etkili olacağı gelmektedir. Başka bir anlatımla yönetim planına madde konularak evcil hayvan beslenmesinin önüne geçmek mümkün müdür? Gerek Hayvanları Koruma Kanunu gerekse uluslararası sözleşmeler çerçevesinde evcil hayvanların korunması esas olup, ilgili düzenlemeler gereği hayvan beslemek de kişilerin iradesinde özgürce yapılabilir bir eylemdir. Dolayısıyla bu düzenlemeler karşısında yönetim planına “evcil hayvan beslenemeyeceği” yönünde hüküm konulması kanaatimizce hukuken mümkün değildir. Anayasa’nın 90. maddesi gereği uluslararası sözleşme hükümleri iç hukukun öncelikli bir parçasıdır. İç hukuktaki düzenlemeler bu anlaşmalara uygun olmak zorundadır.
Yönetim planı da bir sözleşme olduğuna göre “hiçbir sözleşme kanunlara ve ahlaka aykırı olamaz” kuralı ile sıkı sıkıya bağlıdır. Bu durumda evcil hayvan beslenmesini yasaklayan bir yönetim planı hukuken yok sayılmak durumundadır. Diğer yandan çevresine zarar ya da rahatsızlık veren bir hayvanın (örneğin önüne gelene saldıran ya da günün her saatinde havlayan bir köpeğin) söz konusu olması durumunda KMK 18. maddesi gereği kat maliklerinin sorumluluklarını unutmaması gerektiği ve önlem almalarına dair yükümlülükleri olduğu da unutulmamalıdır.