Apartman veya siteniz için yönetim firması mı arıyorsunuz? ApsiyonBulur!
Apsiyon Blog / Yöneticinin El Kitabı

Site Yönetimi Adına Araç Alınabilir Mi?

Site Yönetimi Adına Araç Alınabilir Mi?

Apartman/site yönetimleri adına araç tescil edilemez. Sadece gerçek kişiler ile tüzel kişiler adına araç alınabilir. Bilindiği üzere, site yönetimlerinin herhangi bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mal edinmeleri de mümkün değildir. Örneğin bir şirket gibi gayrimenkul edinmek ya da araba sahibi olmak mümkün görünmemektedir.  


Bazı site yönetimlerinin il veya ilçe merkezlerine uzak konumları, artan ihtiyaçlar ve personel sayısı karşısında artık bu tip araç ihtiyaçları olacağı kaçınılmaz bir gerçek olmakla beraber çoğu site yönetiminin lokasyonu dikkate alındığında şehir merkezine yakınlığı, tedarikçilere ulaşım kolaylığına sahip olması, günümüzde tedarikçilerin ürün ve hizmet teslimini adreste yapması gibi imkanlar değerlendirildiğinde söz konusu binek aracın bulunmasının amacı da olmayacaktır. 


Ancak site yönetimlerinin ihtiyaç duydukları motorlu araçları kendi adlarına tescil ettirerek satın alamayacakları tabiidir. Bu sebeple uygulamada büyük sitelerde alımı gerekli olan tescile tabi araçların, site yönetiminde görevli şahıslar üzerine alınmakta olduğu ya da dernek tüzel kişiliği kurularak dernek mülkiyetine tescil ettirildiği de görülmektedir. En çok kullanılan yöntem ise daha doğru bir seçenek olan site yönetimi adına araç kiralanmasıdır. Oysa site yönetimlerinin aracı site dışına çıkarmayacak ise bu durumda motorlu araç tescili yapılması da şart değildir. Club Car olarak da bilinen kasalı çöp nakil için veya kısa mesafe insan, eşya taşınması için kullanılan elektrikli araçlar ile plaka tescili yapmadan site adına satın alma yapılması mümkündür. 


Bir yandan da tescil edilmiş olsa dahi aracın trafikte yapacağı tüm kazalar işverence sağlanan bir taşıtla yapıldığından “iş kazası” olarak tanımlanacaktır. 6311 Sayılı İş Güvenliği Kanunu ve İş Kanunu hükümlerine göre bu durumda işveren site yöneticiliğinin maddi ve cezai sorumlulukları ortaya çıkacaktır.  Birçok site yönetiminin iş güvenliği ve işçi sağlığına ilişkin risk değerlendirmesi ya bulunmamakta ya da yetersiz düzenlenmiş bulunmaktadır. Dolayısı ile özellikle profesyonel olmayan site yönetimlerinin bu konuda yeterli önlem alması da mümkün değildir. Aracın kimler tarafından kullanılabileceği, zimmeti konusunda da belgeler olmalı, kullanmaya yetkili çalışanlar ise bu konuda gerekli iş güvenliği eğitimlerini almalıdırlar.


Apartman ve site yöneticilerinin, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) kapsamında kat maliklerinin vekilleri sıfatıyla görev üstlenmeleri sebebi ile kanuni olarak kendilerine verilen yetki ve görevler dışında gereksiz sorumlulukları taşımaları kendi menfaatlerine değildir. Diğer yandan da yine malikler adına dernek gibi tüzel kişiliklerin kurularak araç alımının yapılmasında ise yine kat maliklerinin değişmesi durumunda ortaya çıkacak anlaşmazlıkları da düşünmek gerekir. Bu yazıdaki açıklamalarımız çerçevesinde hala araç tescili yapılabileceğini düşünüyorsanız; o halde aracı satın almadan evvel “araç tescili için alınan kararı karar defterine yapıştırmak sureti ile karar defteriniz, imza beyannameniz ile öncelikle trafik tescil bürosundan görüş almanız, gerek duymuyor iseniz noterinize başvurmanızı öneririz. Aksi halde siparişi verilen araç için yapılan kapora ödemesi sebebi ile siteyi zarara uğratmanız da mümkün olabilir.   

Noterler Birliği’nin Görüşü: Site Yönetimlerine Araç Tescili Yapılamaz  

Türkiye Noterler Birliği'nin bu konudaki “Araçların Satış, Devir Ve Tescil Hizmetlerinin Noterler Tarafından Yürütülmesine İlişkin Usul Ve Esaslar” konulu T.N.B Güncelleme tarihi: 06.05.2021 olan “Usul Ve Esaslar Dizini”nin, “J. Gerçek veya Tüzel Kişiliği Bulunmayanlar Adına Araç Tescil Edilemeyeceği” maddesinde 


•Türk Ticaret Kanunu gereği ticaret şirketi (Anonim şirket, Limited şirket, Kolektif şirket, Komandit Şirket ve Kooperatifler) nevinden olmayan şahıs işletmelerinin ve Borçlar Kanunu gereği kurulan adi ortaklıklar, iş ortaklıkları ve ortak girişimlerin, apartman yönetiminin, okul aile birliğinin tüzel kişiliği bulunmadığından, bu tür işletmeler ve ortaklıklar adına (Örn: Huzur Apartmanı, Huzur sitesi, Aslan Ticaret-Ali Aslan vb.) araç tescili yapılmayacaktır.” bildirimi bulunmaktadır.

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığı Görüşü: Site Yönetimlerine Araç Tescili Yapılamaz  

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 23.2.2009 tarihli ve 39622 sayılı yazısı ile, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca tüzel kişiliği bulunmayan apartman/site yönetimleri adına araç tescilinin hukuken uygun olmayacağı yönündeki görüş sebebi ile tüzel kişilikleri olmayan apartman ve site yönetimleri adına araç satışı yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu hüküm trafiğe çıkan motorlu taşıtlar ile ilgilidir. 


2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 19. maddesinde; "Araç sahipleri araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorundadırlar. Tescil işlemlerinde hukuki sorumluluk sadece gerçek ve tüzel kişilerce üstlenebilmektedir.” Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 31. maddesinde, tescil işlemlerinde, gerçek kişiler için Kimlik Paylaşımı Sisteminde yer alan yerleşim yeri adresi, tüzel kişiler için ise ticaret sicil gazetesi, tüzük veya diğer resmi kayıt belgelerinde belirtilen adresin esas alınacağı kurala bağlanmış, dolayısıyla sadece gerçek ve tüzel kişilerle ilgili düzenleme yapılmıştır. 


İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığı'na bildirdiği "Site yönetimi adına araç tescili yapılıp yapılmayacağına ilişkin" görüşü şöyledir. (23.05.2003 tarih ve B.05 1 .EGM 0 61.04,03-249/2008-14374 sayılı görüş yazısı) "2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20. maddesine uygun olarak satış işlemi yapılan aracın 634 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşturulan site yönetim adına araç alınmasına dair karar defteri ve imza sirkülerinin ibrazı ayrıca trafik mevzuatındaki zorunlulukları yerine getirerek tescilinin yapılmasında sakınca olmadığı düşünülmektedir" yazısına cevap aşağıdaki şekildedir. "634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri çerçevesinde Kat Malikleri Kurulunun ve Kanunun 34. maddesine göre atanmış olan yönetimin tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Bu husus Yargıtay 22.12.1997 tarih ve E:1997/14140, K: 1997/14292, 17.02.2003 tarih ve E:2003/l996, K:2003/2496 sayılı kararlarında belirtilmiştir. Yine bazı Yargıtay kararlarında apartman ya da site yönetiminin aktif ve pasif dava ehliyeti bulunduğu belirtilmiş ise de, yönetimin aktif ve pasif ehliyeti 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35 inci maddesinde verilen görevler kapsamında sınırlı tutulmuştur. Araç dahil mülkiyet edinme konusunda Kanunun 35. maddesinde verilmiş herhangi bir görev de bulunmamaktadır. Ayrıca, yine Yargıtay karalarında (Yargıtay 3. H.D. 23.02.1999 tarih ve E: 1999/1432, K: 1999/1660) da bildirildiği üzere apartman site yöneticisi ya da yönetim kurulu kat malikleri kurulu adına kanunla kendisine verilen görevleri yapmakta olup, yönetici/yönetim kurulu ile kat malikleri kurulu arasındaki ilişki vekalet  ya da temsil ilişkisi olup, bu yönüyle de yönetim adına aracın mülkiyetini edinemeyeceği değerlendirilmektedir. 


Her ne kadar 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre araçların satış ve devirleri noterlerce yapılmakta ise de, noterlerce yapılan satış ve devirlerin tescil yetkisi trafik tescil kuruluşlarına verilmiş olması nedeniyle noterce satışı yapılmış tescilli bir aracın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca Tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle apartman/site yönetiminin  adına   araç tescilinin hukuken uygun olmayacağı değerlendirilmekte olup "ayrıca söz konusu durum Noterler Birliği'ne de bildirilmiştir.

Karşı Görüş 

“634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ nun 32. maddesine göre, anagayrimenkulun kat malikleri kurulu tarafından sözleşme, yönetim planı ve kanun hükümleri uyarınca verilecek kararlara göre yönetileceği, 34. maddede ise kat maliklerinin anagayrimenkulun yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye (yönetici) veya üç kişilik bir kurula (yönetim kurulu) verebilecekleri belirtilmiştir. Bu maddeye göre seçilen yöneticinin görevleri ise Kanun’ un 35. maddesinde ayrı ayrı sayılmış ve maddenin (a) bendinde “kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi” de yöneticinin görevleri arasında gösterilmiştir.  Kanun’ un 38. maddesinde de yöneticinin kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu bulunduğu düzenlenmiştir. Site ya da toplu yapı olarak adlandırılan yerlerin yönetimlerinin tüzel kişiliği bulunmadığından, kural olarak bu yerlerin yöneticisinin ya da yönetim kurulunun dava ve taraf ehliyeti yoktur. Ancak, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun tanıdığı yetkiler dahilinde dava açma hakkını kullanabilirler. 


Ankara’da bir toplu yapı yönetimi site iç ihtiyaçlarında kullanılmak üzere trafik tescili yaptırabileceği bir araç almak istemiştir. Trafik Tescil bürosu sitenin tüzel kişiliği olmadığı gerekçesiyle red kararı vermiştir. Yönetim, Ankara 14. İdare Mahkemesi'nde dava açmıştır. Mahkeme; “davacı site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmamakta ise de anagayrimenkulun ortak yönetim işlerinin görülmesi amacıyla kat malikleri kurulu tarafından seçilen bir yönetici ya da yönetim kurulu tarafından temsil edilen toplu yapı yönetiminin, anagayrimenkulun gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması görev ve yetkisi kapsamına muvafık olarak hak ehliyetine sahip bir “hukuki varlık” olduğu, toplu yapı yönetimi, anagayrimenkulun ortak ihtiyaçlarının görülmesi ya da karşılanması amacıyla sınırlı olarak  bu ihtiyaçların görülmesinde kullanılacak taşınır mallara malik olma ve bu mallar üzerinde tasarruf etme yetkisine sahip olduğu, malvarlığı nedeniyle doğacak uyuşmazlıklarda aktif ve pasif dava/takip ehliyetinin de bulunduğu, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle” trafik tescil bürosunun aldığı kararı bozmuştur. 


Trafik Tescil Bürosu, Danıştay 15’ nci Dairesi’ ne temyiz müracaatında bulunmuştur. Danıştay bu kararı “hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebi bulunmadığı” gerekçesiyle onamıştır. ( D. 15.D. E.2013/577, K. 2016/547, T.03/02/2016) Bu durumda, Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında, yönetim adına ve site hesabına dava yolu ile taşıt aracının trafik tescili mümkün olabilir. 

Önemli Not: Bu sadece bir hukuki görüştür. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığı Görüşü olan “Site Yönetimlerine Araç Tescili Yapılamaz” görüşünü ortadan kaldırmamakla beraber site yönetimlerinin araç satın aldıktan sonra tescil yapamayacakları gerçekliğini ortadan kaldırmamaktadır. Aksi yönde hareket eden site yönetimlerinin dava açmaları ya da satın alınan aracın iade edilmesinden dolayı görebilecekleri maddi zarar riskleri olduğunu hatırlatırız.  

Bu Uygulamalara Rağmen Noterlerce Tescili Yapılmış Olan Site Yönetimine Ait Araç Var Mıdır?  

Evet vardır! Tescilin yapıldığı tarihteki mevzuata bakıldığında noterlikçe yapılan tescil işleminin hatalı olduğu anlaşılmaktadır. X Site Yönetimi’ne tescilli 3x Plakalı Hyxxxai Marka 200x Model Axcxxt ExA 1.x tipi D4x92 motor, NxxCNx1VxZ1xx7xx şasi numaralı binek aracın bulunmasının bir ekonomik yararı, yatırım geliri var ise tescil edildiği için kullanımın devamı düşünülebilir. Ancak aracın trafikte yapacağı tüm kazalar işverence sağlanan bir taşıtla yapıldığından “iş kazası” olarak tanımlanacaktır. 6311 Sayılı İş Güvenliği Kanunu ve İş Kanunu hükümlerine göre bu durumda işveren site yöneticiliğinin maddi ve cezai sorumlulukları ortaya çıkacaktır. X Site Yönetimi'nin iş güvenliği ve işçi sağlığına ilişkin değerlendirmesi yapılmış olup, bu konuda yeterli önlem alması da mümkün değildir. Aracın zimmeti konusunda bir belgeye rastlanmadığından iş güvenliği açısından verilmesi gereken eğitimlerin de verilmediği görülmüştür.  


X Site Yönetimi'nin lokasyonu dikkate alındığında şehir merkezine yakınlığı, tedarikçilere ulaşım kolaylığına sahip olması, günümüzde tedarikçilerin ürün ve hizmet teslimini adreste yapması gibi imlanlar değerlendirildiğinde söz konusu binek aracın bulunmasının amacı anlaşılamamıştır. Apartman ve site yöneticilerinin maliklerin vekilleri olması sebebi ile kanuni olarak kendilerine verilen yetki ve görevler dışında gereksiz sorumlulukları taşımaları kendi menfaatlerine değildir.

Site Yönetimlerine Araç Tescili Yapılabileceğine İlişkin Yargı Kararı Var Mıdır?   

Evet vardır! Yakın tarihli bir Danıştay kararı, ana kural aksine bir hüküm tesis etmiş olsa da yüksek mahkemelerin içtihadı birleştirme ya da genel kurur kararı olmadıkça aldığı kararların kesin olmadığını da hatırlatmakta fayda vardır.  Bu aykırı ama önemli  kararı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Önce olaya bakalım. 


Ankara’da bir toplu yapı yönetimi kendi ihtiyaçları doğrultusunda, getir-götür işlerini sürdürmek için araç satın almak istiyor. Kat maliklerinden onay alan yönetim satın aldığı aracı site yönetimi adına trafik tescil bürosunda onaylatmak istediğinde ise “red” kararı ile karşılaşıyor. Trafik tescil bürosu site yönetiminin tüzel kişiliği olmaması nedeniyle aracın site yönetimi adına tescilini yapmıyor. Bunun üzerine yönetim 14. İdare Mahkemesi’ne dava açıyor. Ankara 14. İdare Mahkemesi “davacı site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmamakta ise de ana gayrimenkulün ortak yönetim işlerinin görülmesi amacıyla kat malikleri kurulu tarafından seçilen bir yönetici ya da yönetim kurulu tarafından temsil edilen toplu yapı yönetiminin, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması görev ve yetkisi kapsamına muvafık olarak hak ehliyetine sahip bir "hukuki varlık" olduğu, toplu yapı yönetimi, ana gayrimenkulün ortak ihtiyaçlarının görülmesi ve karşılanması amacıyla sınırlı olarak bu ihtiyaçların görülmesinde kullanılacak taşınır mallara malik olma ve bu mallar üzerinde tasarruf etme yetkisine sahip olduğu, mal varlığı nedeniyle doğacak uyuşmazlıklarda aktif ve pasif dava/takip ehliyetinin de bulunduğu, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle” trafik tescil bürosunun aldığı kararı bozuyor. Kısacası “yönetim araç satın alabilir ve adına tescil ettirebilir” diyor. 


Trafik Tescil Bürosu, Danıştay 15. Dairesi’ne davayı temyize götürerek itiraz ediyor. Danıştay 15. Dairesi ise İdare Mahkemesi’nin aldığı kararı “hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı” gerekçesiyle reddediyor. Diğer deyişle İdare Mahkemesi kararını doğru buluyor ve onama yapıyor (2013/577 E., 2016/547 K.). Bu emsal karar sonrası site yönetimlerinin araç tescil ettirmeleri mümkün hale gelmiş midir?” Tartışmalı yaklaşmak gerekir. Öyle olsa idi, bu emsale dayanarak site yönetimleri, kat maliklerinin aldığı kararlar doğrultusunda, araç, emlak gibi menkul ve gayrimenkul mallar da edinebilirdi. Bu arada Danıştay kararı oy çokluğu ile verilmiş. Yani karşı çıkan üyeler de var. Merak edenler kararın tam metnini aşağıdan okuyabilir. Karşı görüşün de oldukça haklı yanları olduğunu ifade etmek lazım...  


Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2013/577 E.  ,  2016/547 K. b9cb46c07e1551fb
  • tescil işlemi

"İçtihat Metni"

T.C. DANIŞTAY ON BEŞİNCİ DAİRE

Esas No: 2013/577
Karar No: 2016/547

Temyiz Eden (Davalı): 
Vekili: 

Karşı Taraf (Davacılar): 1- 
2- 
Vekili: 
İstemin Özeti: .. plakalı aracın davacı, ... Sitesi Toplu Yapı Yönetim Başkanlığı adına tescil edilmesi talebiyle yapılan başvurunun site yönetimin tüzel kişiliğinin bulunmadığından bahisle reddine ilişkin 27/05/2009 gün ve 6545-92612 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; Ankara 14. İdare Mahkemesi'nce, davacı site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmamakta ise de ana gayrimenkulün ortak yönetim işlerinin görülmesi amacıyla kat malikleri kurulu tarafından seçilen bir yönetici ya da yönetim kurulu tarafından temsil edilen toplu yapı yönetiminin, ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması görev ve yetkisi kapsamına muvafık olarak hak ehliyetine sahip bir "hukuki varlık" olduğu, toplu yapı yönetimi, ana gayrimenkulün ortak ihtiyaçlarının görülmesi ve karşılanması amacıyla sınırlı olarak bu ihtiyaçların görülmesinde kullanılacak taşınır mallara malik olma ve bu mallar üzerinde tasarruf etme yetkisine sahip olduğu, mal varlığı nedeniyle doğacak uyuşmazlıklarda aktif ve pasif dava/takip ehliyetinin de bulunduğu, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizin incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: 
Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. 



Karar veren Danıştay On Beşinci Dairesi'nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararın Bozulması" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştay'ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir. Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, Ankara 14. İdare Mahkemesi'nin 16/12/2009 tarih ve E:2009/639; K:2009/1474 sayılı kararının onanmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03/02/2016 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Başkan

Üye                                        Üye                                        Üye                                        Üye


(X) KARŞI OY :

Dava; ...plakalı aracın davacı Site Yönetim Başkanlığı adına tescil edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 'nün 27/05/2009 tarih ve 6545-92612 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 19. maddesinde; "Araç sahipleri araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorundadırlar." hükmüne, 20. maddesinde; "Tescil süreleri, satış ve devirler, noterlerin sorumluluğu ile ilgili esaslar şunlardır: 


a) Araç sahipleri, 1. Tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak olan araçların satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren üç ay içinde tescili için; bunların hurda durumuna gelmesi hâlinde ise bir ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik tescil kuruluşuna veya nün belirleyeceği kamu kurum veya kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine başvurmak,2. Tescilin yapılması veya silinmesi için vergi kimlik numarası ile yönetmelikte belirtilen bilgi ve belgeleri sağlamak, zorundadırlar. 


b) Araçların giriş işlemlerini yapan gümrük idareleri bu durumu 15 gün içinde araç sahiplerinin beyan ettikleri tescil kuruluşuna bildirmekle yükümlüdürler. 


c) Tescil belgesi, aracın başkasına satış veya devrine, hurdaya çıkarılmasına veya araçta, yönetmelikte belirtilen niteliklerin değişmesine kadar geçerli sayılır..." düzenlemesine ve 21. maddesinde ise; "Tescil edilen araçlar, "Trafik Belgesi" ve "Tescil Plakası" alınmadan karayollarına çıkarılamaz. Ancak, ilk tescili yapılan araçlar için düzenlenen tescile ilişkin geçici belgelerin geçerlilik süresi içinde, trafik belgesi alma zorunluluğu aranmaz. Bu madde hükmüne uymayan sürücüler 14 400 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. Bu gibi araçlar eksiklikleri giderilinceye kadar trafikten menedilir. Trafik belgesi, tescil belgesi geçersiz duruma gelince sürekli olarak, üzerinde eksik veya yanlış bilgi bulunması halinde geçici olarak trafik zabıtasınca geri alınır." hükmüne yer verilmiştir.


Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 28. maddesinde, araçların tescil mecburiyeti düzenlenerek bütün motorlu araçlar ile bu Yönetmelikte tescili zorunlu kılınan motorsuz araçların sahiplerinin, araçlarını yetkili tescil kuruluşuna tescil ettirmek ve tescil belgesi almak mecburiyetinde olduğu öngörülmüş, 29. maddesinde, tescile yetkili kuruluşlar, tescil için müracaat etme ve bildirme mecburiyeti ve sürelerine değinilmiş, 30. maddesinde tescil işlemlerinin müşterek hükümleri düzenlenmiş, 31. maddesinde ise tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak araçlarla ilgili yeni kayıt işlemleri düzenlenmiş ve maddenin sekizinci fıkrasında, tescil işlemlerinde, gerçek kişiler için Kimlik Paylaşımı Sistemi'nde yer alan yerleşim yeri adresi, tüzel kişiler için ise ticaret sicil gazetesi, tüzük veya diğer resmi kayıt belgelerinde belirtilen adresin esas alınacağı kurala bağlanmış, dolayısıyla gerçek ve tüzel kişilerle ilgili düzenleme yapılmıştır.

Faaliyetlerini, esas itibariyle, yürütme organları vasıtasıyla sürdüren tüzel kişileri çoğu kez yürütme organları temsil etme yetkisine sahiptir. Tüzel kişi, kendi organlarının eylem ve işlemlerinden dolayı, Türk Medeni Kanunu uyarınca sorumlu kılınmıştır. Bu sorumluluk, hem hukuka aykırı işlemleri ve hem de haksız eylemleri kapsamaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, tescil işlemlerinde hukuki sorumluluk sadece gerçek ve tüzel kişilerce üstlenebilecektir. Bu durumda tüzel kişiliği bulunmayan davacı site yönetimi adına araç tescili yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz. 

Başkan Üye 

Uyarı: Bu yazı, Apsiyon Blog için hazırlanmıştır. İlgili yazının izinsiz kullanılması, aleni ortamlara asılması, sosyal medya ya da çevrim içi web tabanlı iletişim araçları ve diğer sözlü yazılı yayınlarla kullanılması, izinsiz her türlü formata çoğaltılması hukuka aykırıdır. İzinsiz kullanım halinde her türlü hukuki ve cezai yola başvurulur. Hukuki bilgilendirme kapsamında verilen bilgiler ilgili mevzuat çerçevesinde belirtilmiş olup, okuyucuya herhangi bir sonuç vaat etmez. 
Apsiyon
Apsiyon
Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip etmeyi unutmayın!
Facebook Linkedin Twitter Youtube Instagram

Yorumlar

İlginizi Çekebilir