Plastiğin üretimi her geçen gün artmaya devam ediyor. Ve bu plastikler; insanlara ve diğer canlılara büyük zarar veriyor. Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre 104 yeni doğan bebeğin 100'ünün vücudunda mikroplastik bulundu. Balıkların, inek, keçi ve koyun gibi hayvanların vücutlarında mikroplastik olabiliyor. Plastikler; canlılar, denizler, toprak ve yer altı suyu için çok büyük tehlike.
Plastiksiz Bir Yaşam Tarzı Yolculuğu
Dünyada her yıl ortalama 400 milyon ton plastik üretiliyor. Üretilen bu plastiklerin yaklaşık 8 milyon tonu; rüzgâr, akıntı, kanal ve gelgit yoluyla okyanuslara taşınıyor. Bu plastiklerin çoğunluğunu; şişe, kapak, sigara izmariti, alışveriş çantası, bardak ve pipet gibi tek kullanımlık plastiklerden oluşturuyor. Bu plastiklerin çözünme süresi 1000 yılı bulabiliyor.
Denizlerdeki plastik kirliliği dünya çapında en az 267 canlı türünü etkiledi. Bunlar arasında tüm deniz kaplumbağası türlerinin %86'sı, tüm deniz kuşu türlerinin %44'ü yer alıyor. Plastikler; deniz canlılarının doğal yaşam alanlarını kirletiyor, yaban hayatını tehlikeye atıyor ve biyolojik çeşitliliği tehdit ediyor.
Deniz kaplumbağaları, balina, yunus, yengeç gibi deniz canlıları ve deniz kuşları plastik poşetleri, şişe kapaklarını ve diğer plastik parçalarını yemek sanarak yutabilir. Bu sindirilemeyen maddeler sindirim sistemlerinde tıkanmalara neden oluyor. Açlığa, yetersiz beslenmeye ve hatta ölüme yol açabilir. Plastik parçacıklar ayrıca zamanla karaciğer ve hücre hasarlarına, üreme sistemlerinde bozulmalara ve farklı sağlık sorunlarına da neden olabiliyor.
Deniz canlılarının bazıları yüzerken plastiklere takılabiliyor. Bu, onların savunmasız hale gelmelerine, yaralanmalarına, boğulmalarına, aç kalmalarına ve hatta ölümlerine sebep olabiliyor. Kuşların ayaklarına ve kanatlarına takılan plastikler; onların uçma, korunma ve avlanma yeteneklerini ortadan kaldırıyor.
Plastik kirliliği yalnızca deniz canlılarına doğrudan zarar vermekle kalmıyor. Aynı zamanda yaşam alanlarını da tahrip ediyor. Plastik atıklar, doğal dengeyi ve yaşam alanlarının işleyişini bozuyor. Örneğin mercan resifleri, plastik kirliliğinden çok büyük zarar görüyor. Plastik atıklar mercanları boğduğunda, onların gerekli güneş ışığını almalarını engelliyor. Büyümelerini durduruyor ve onlara bağlı olan tüm ekosistemi zayıflatıyor.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de sigara içenlerin büyük çoğunluğu izmaritleri sokaklara, parklara, otoyollara ve sahil şeridi gibi halka açık alanlara atıyor. Çevreye bırakılan bu izmaritler, mikroplastiklere dönüşüyor ve hem doğaya hem de canlılara zarar veriyor. San Diego Eyalet Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, sigara filtresinde bulunan selüloz asetat, doğada 12 senede kayboluyor. Ve bu madde 600’ün üzerinde deniz canlısı türünü tehdit ediyor.
Mikroplastikler, tüm kara, tatlı su ve deniz ekosistemlerine zarar veriyor. Plastik kirliliği ayrıca kanserojen kimyasalların toprağa sızmasına da neden olabilir. Bunlar yeraltı sularına veya nehirlere karışıyor. Maruz kalan insanları ve ekosistemleri etkiliyor.
Çevre Bilinci Nedir, Nasıl Kazanılır?
Plastik kirliliği, dünyanın en büyük sorunlarından biri. Bu tehdidin üstesinden gelmek için plastik üretimini azaltmalı ve geri dönüşümü teşvik etmeliyiz. Hem dünyamızı hem de kendi sağlığımızı korumak için özellikle tek kullanımlık plastiklerden uzak durmalıyız. Bu konuda birey olarak üzerlerine düşen sorumluluğu almalı ve harekete geçmeliyiz. Unutmamalıyız dünyanın geleceği, bize bağlı.