Hayatımızın neredeyse her noktasında kesintisiz olarak ihtiyaç duyduğumuz elektrik enerjisi, en başta sanayi ve üretim merkezlerinin daha sonra ise bireysel tüketimin temel kaynağını oluşturmaktadır. Elektrik enerjisinin büyük kısmı, yine fosil yakıt olan petrol ya da doğalgazdan üretilmekte olup bu ürünlerin çoğu da yurtdışından satın alınmaktadır. Enerji üretiminde yapılan bu harcamalar ülke ekonomisi bakımından yüksek harcama kalemlerinden birini oluşturmakta olup cari açığın artmasındaki temel nedenlerden biridir.
Enerji ve özellikle elektrik üretiminde hidroelektrik santralleri, nükleer enerji santralleri gibi enerji üretim yöntemlerinin doğaya zarar verdiği, iklim dengesini ciddi düzeyde bozduğu neredeyse tüm ülkeler tarafından kabul edilen bir gerçektir. Enerji üretiminde doğaya verilen zararların önüne geçmek ve ekonomik düzlemde dışa bağımlılığı azaltmak adına konulan hedefler, günlük hayattaki üretimde enerjiden vazgeçilmesine neden olmayacağından, günümüzde üretilen elektrik enerjisinin en az kayıpla kullanılmasını sağlamak bu günlerde herkesin birincil hedefi olmalıdır. Üretmek ve gelişmek adına harcanan enerji miktarından daha az enerji harcanabilmesi mümkün ise hem tüketicilerin hem de enerjiyi üretimde kullanan sanayi sektörü ile ilgili alanlardaki kuruluşların bu konuda mevzuatı takip ederek gelişimi yakalamaları, başta bireysel harcamaları azaltarak doğayı koruma ve ülke ekonomisine katkıda bulunma adına son derece faydalı olacaktır.
Ülkemizde, son dönemde, bu enerji tasarrufu ve verimliliği adına adımlar atılmaktadır. 25.01.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile, enerji verimliliğini artıracak projelerde özel bir takım teşvikler öngörülmüş, kişi ve kurumların işlerini aynı oranda sürdürürken daha az oranda enerji harcanması ve enerji tüketiminde alınacak tedbirler ile tasarrufun sağlanması hedeflenmektedir.
Hem gerçek hem de tüzel kişilerin enerji ihtiyaçlarının azaltılması için atacakları teknik adımlar veya yapacakları projeler günümüzde ciddi masraflara neden olabilmektedir. En basit anlatımla bir örnek verecek olursak; özellikle son günlerde ülkemizdeki kuraklığın da ciddi seviyeler ulaşması nedeniyle, su harcamalarından tasarruf edilmesi adına bir yaşam merkezindeki ya da bir kurumdaki aç-kapa muslukların harekete duyarlı musluklarla değiştirilmesi önemli ölçüde etkili bir adımdır. Fakat muslukların değişimi tüketici yada kurum için ciddi bir masraf kalemi oluşturabilir. Elektrik enerjisi harcaması için de normal ampullerin LED ampul ile değiştirilmesi örneği verilebilir. Enerji tasarrufunu sağlamak adına oluşturulacak teknik altyapı harcaması bireyleri, küçük ya da büyük ölçekteki kurumlar ya da üretim tesislerini maliyet anlamında düşündürmektedir. Dolayısıyla birçok tüketici, şirket, kurum ya da kuruluş, bu maliyeti karşılayamadığı için veya masraflardan kaçmak adına enerjiden tasarruf seçeneğini görmezden gelmektedir.
Enerji hukuku mevzuatının, enerji tasarrufu için masraf yapmak istemeyen ya da masraf yapacak maddi gücü olmayan kişi ya da kurumlar için sunduğu en iyi çözümlerden bir tanesi enerji performans sözleşmeleridir. Enerji tüketicilerinin yapacakları sözleşme ile kendileri herhangi bir yatırım yapmaksızın enerji tasarrufunu sağlayacak ve ileriye dönük olarak enerji için harcamak zorunda olduğu parayı harcamayacağı için israf edilen enerjiden kâr dahi elde edebilecektir. En önemlisi doğayı ve çevreyi daha az kirletmiş olacaktır.
Enerji performans sözleşmelerinde, bir taraf harcadığı enerjide tasarruf etmek isteyen kişi ya da kurum iken, diğer taraf ise enerji tasarrufu için gerekli olan tespiti yapan “Danışmanlık Şirketi” ve gerekli değişiklikler ile altyapının oluşturulmasında finansman ile yapacak olan “Enerji Servis Şirketi’dir.” Enerji servis şirketi literatürde kısaca “ESCO” olarak kullanılmaktadır. Proje sonucu oluşan tasarruf nedeniyle ortaya çıkan faydayı ise proje sahibi ile paylaşmaktadır.
Okuma Önerisi: Apartman ve Sitelerde Enerji Kimlik Belgesi Zorunlu Mu?
Enerji servis şirketi (ESCO) ile anlaşma modeli enerji verimliliği projeleri için tasarruf finansmanını teknik performans garantisiyle birleştiren özgün bir modeldir. ESCO, önce enerji verimliliğine konu tesiste enerji etütleri ve tespitleri yaparak mevcut enerji tüketimlerini belirler, sonra da buna göre, garanti ettiği potansiyel enerji tasarrufunu ve performansını enerji performans süresi içerisinde gerçekleştirmek için, yatırım, işlevlik ve performans sorumluluğunu alır. Garanti edilen enerji performansının gerçekleşip gerçekleştirilemediği; ölçme ve doğrulama metodu ile uygulama sonrası arasında gerçekleşen enerji verimlilik oranına göre belirlenir. Bu sonuçlara göre; enerji performans sözleşmesi gereği, performans sağlanmış ise ödemeler yapılır, performans sağlanamamış ise varsa sözleşmedeki yaptırım, cezai şartlar uygulanır ya da fesih sürecine gidilir. Enerji Servis şirketi ile enerji performans sözleşmesi modeline anlatmak için aşağıdaki şekil incelenmelidir.
Enerji Servis Şirketi, gerekirse ya da belirli şartlar oluştuğunda ve müşterinin de aynı yönde talebi olması durumunda; enerji performans sözleşmesi ile birlikte, aynı zamanda enerji satış sözleşmesi de yapabilir. Enerji Servis Şirketi bir binaya, tesise ya da kamu kurumuna, güneş enerjisi tesisi kurabilir ya da elektrik satış/dağıtım firmalarından elektrik veya doğal gaz alıp satabilir. Böylece hem enerji verimliliği hem de enerji maliyet verimliliği ile toplam verimlilik sağlanmış olur. Enerji Performans Sözleşmesi uygulamaları dünyada ilk defa Amerika Birleşik Devletleri’nde hayata geçmiştir. Zamanla bu enerji tasarrufu modeli uygulaması daha da yaygınlaşmış ve günümüzde Avrupa’da Almanya başta olmak üzere, birçok Avrupa ülkesinde de sıkça kullanıldığını görmekteyiz. Ülkemizde de, enerji hukuku mevzuatımıza Ocak 2020’de eklenen “Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile bu konuda devlet desteği sağlandığı görülmekte, şirketler enerji tasarrufu sağlayarak kar elde etmesinin yanı sıra, bu tasarrufu sağladıkları için devletten ayrıca destek elde etme imkanına kavuşmaktadır.